anlaşma yapmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

anlaşma yapmak

Bedeutungen von dem Begriff "anlaşma yapmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 14 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
anlaşma yapmak make a deal v.
Why don’t you make a deal with him?
Neden onunla bir anlaşma yapmıyorsun?

More Sentences
anlaşma yapmak make an agreement v.
We did not make an agreement on what the amounts are for the CFSP.
ODGP için miktarların ne olacağı konusunda bir anlaşma yapmadık.

More Sentences
anlaşma yapmak strike a deal v.
However, he struck a deal with the DEA.
Ancak, DEA ile bir anlaşma yaptı.

More Sentences
Trade/Economic
anlaşma yapmak make an agreement v.
I made an agreement with my wife.
Eşimle bir anlaşma yaptık.

More Sentences
Politics
anlaşma yapmak conclude an agreement v.
You need to take a passport and conclude an agreement in the office.
Pasaport almanız ve ofiste bir anlaşma yapmanız gerekiyor.

More Sentences
General
anlaşma yapmak contract v.
anlaşma yapmak stipulate v.
anlaşma yapmak conclude v.
anlaşma yapmak enter into an agreement with somebody v.
anlaşma yapmak paction [scotland] v.
Phrasals
anlaşma yapmak stitch up v.
anlaşma yapmak condescend (on/upon) [scotland] v.
Idioms
anlaşma yapmak close a deal with v.
anlaşma yapmak cut a deal v.

Bedeutungen, die der Begriff "anlaşma yapmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 18 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
geri almak için bir çeşit anlaşma yapmak make some sort of deal to get it back v.
el altından anlaşma yapmak truck v.
(kamu kaynaklarına erişimi olanlar ve yetkili konumda bulunanlar anlaşma halinde) dolandırıcılık yapmak bobol v.
gizli anlaşma yapmak pack [obsolete] v.
ön anlaşma yapmak precontract v.
Phrasals
birisiyle bir şey için anlaşma yapmak contract with someone for something v.
(iki taraf arasında) anlaşma sağlamak/ara buluculuk yapmak arbitrate between (someone and someone else) v.
(iki veya daha çok taraf arasında) anlaşma sağlamak/ara buluculuk yapmak arbitrate between v.
savcıyla birinin daha hafif bir suçtan ceza almasını sağlayacak bir anlaşma yapmak plead down to (something) v.
resmi bir anlaşma yapmak stitch up v.
ile anlaşma yapmak contract with v.
(bir şey) için (resmi bir ticari teklif/anlaşma) yapmak tender (something) for (something) v.
Idioms
özel/iyi bir anlaşma yapmak catch a break v.
özel/iyi bir anlaşma yapmak get a break v.
Trade/Economic
(alacaklıyla) anlaşma yapmak discharge [obsolete] v.
Law
suç işlemek üzere gizli anlaşma yapmak connive v.
dolandırma amacıyla üçüncü bir şahısla gizli anlaşma yapmak collude v.
uzun vadeli anlaşma yapmak improve [scotland] v.